Mimar Sinan, Işılay Saygın Sokağı No:25, 35000 Konak/İzmir
TEDAVİLERİMİZ

Mesane (hastalar arasında sidik kesesi olarak da adlandırılır), böbrekler tarafından üretilen idrarı toplayan ve depolayan esnek bir organdır. Mesane kanseri ise mesaneyi oluşturan dokuların kontrolsüz şekilde büyümesi ve çoğalmasıdır. Hastaların yüzde 90’ında mesanenin iç yüzeyini kaplayan doku, kanserden sorumludur.

İdrarda kan görülmesi (hematüri) hastalığın en yaygın belirtisidir. Çoğunlukla hematüriye ağrı eşlik etmez ve ağrı olmadığı için bu ciddi belirti hastalar tarafından ihmal edilebilir. Bazen hematüri gözle görülemeyecek düzeyde de olabilir (mikroskopik hematüri), bu durumda sadece laboratuar testlerinde saptanabilir.
Ağrılı idrara çıkma (dizüri), sık idrara çıkma, zorlanarak idrar yapma gibi şikayetler de özellikle idrar yolu enfeksiyonu yokluğunda mesane kanseri açısından şüphe uyandırabilir.
İleri evre mesane kanserlerinde ciddi ağrı, ele gelen kitle, ciddi halsizlik ve kilo kayıpları olabilmektedir.

Sigara Kullanımı: Mesane Kanserinin en büyük risk faktörüdür. Pasif içicilikte de risk artmaktadır.
Yaş ve Cinsiyet: İleri yaştaki erkeklerde daha sıklıkla mesane kanseri görülür.
Meslek: Özellikle boya ve kimyasala maruz kalınan sektörlerde çalışanlar risk altındadır.
Kronik Enfeksiyon: Sık tekrarlayan enfeksiyonu olan kişilerde risk artmıştır.
Diğer: Siklofosfamid kullanımı, kötü beslenme, genetik faktörlere bağlı hastaların mesane kanserine yakalanma riski normal popülasyona göre artabilir.

Öncelikle mesane kanseri teşhisi için bir üroloji hekimine muayene olmak gerekmektedir. Muayenede geniş tıbbi öykünüz (anamnez) alınacak ve tahlilleriniz yapılacaktır. Üroloji hekiminiz ile görüşmeden önce hazırlık olarak; aldığınız ilaçların listesini yapmanız, geçirdiğiniz ameliyatları, diğer rahatsızlıklarınızı ve birinci derece akrabalarınızdaki hastalıkları not almanız önerilir.
Laboratuar tetkiklerinde en sık idrar tahlillerine başvurulmaktadır.
Görüntüleme yöntemi olarak ultrasonografi (USG) öncelikli tercih edilir. Fakat ileri tetkik için bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) istenebilmektedir.
Sistoskopi tanıda en önemli araçtır. Mesanedeki lezyonların direk görüntülenmesi ve hücre incelenmesi (sitoloji) imkanı sağlar. Anestezi eşliğinde aynı anda örnekleme (transüretral rezeksiyon – TUR) kesin doku tanısı sağlamakla beraber erken evre tümörlerin de aynı zamanda tedavisini oluşturmaktadır.

Mesane kanserinin evrelemesinde ilk ve en önemli husus, kanserin mesanenin kas tabakasını tutup tutmadığıdır. TUR ile alınan parçaların patolojik incelemesi sonucu hastalığın kas ile ilişkisi ortaya konulur.
Kanser kas tabakasını tutmuş ile lenf bezleri ve akciğer başta olmak üzere diğer organlara sıçrama (metastaz) yapıp yapmadığı araştırılır.

Kas tabakasını tutmayan mesane kanseri hastalığında sistoskopi eşliğinde kanserli dokunun kazınması (TUR) hem tanıyı koymak hem de kanser tedavisi açısından yeterlidir. Ancak hastalığın çok sık nüks edebildiği unutulmamalıdır ve gereken durumlarda mesane içine ilaç uygulanması (intravezikal BCG) tedavisi şemasına eklenmelidir. Aynı zamanda hastalar nüklerin erken tespiti için düzenli olarak sişstoskopiye gelmek durumundadırlar.
Kas tabakasını tutan mesane kanserinde, kanser vücudun başka bir yerine sıçramamışsa mesanenin tamamen alınması (sistektomi) ve barsaktan yeni mesane yapılması (üriner diversiyon) önerilmektedir. Ayrıca kas tabakasını tutmamış olsa bile aşırı büyük kanser dokusu olduğu durumlarda veya hastalığın çok fazla sayıda nüks ettiği durumlarda da sistektomi hastalara önerilebilinir.
Metastatik kanserlerde ise sistemik kemoterapi uygulanabilmektedir.

Mesane kanserinde yaşam beklentisini belirleyen farklı etmenler vardır. Düşük evrede yakalanan hastalıklarda, patolojik tip olarak daha az agresif kanserlerde sonuçlar oldukça yüz güldürücüdür. Evreden bağımsız tüm mesane kanseri hastalarının ortalama 5 yıllık yaşam beklentisi %75-80 civarıdır. Mesanenin kas tabakasını henüz tutmamış hastalarda bu oran çok daha yüksektir.