üretra kanseri nedir?
Üretra boşaltım sisteminin en son kısmıdır. Mesaneden idrarın vücut dışına atıldığı ağız arasında kalan kanala verilen adtır. Erkeklerde prostat ve penisin içinden geçerek dışarı açılırken, kadınlarda vajinanın önündeki genital alana açılır. İşte bu kanaldan kaynaklanan kötü huylu tümöre üretra kanseri (veya primer üretral kanser) denmektedir.
Üretra kanseri nadir görülen bir kanser türüdür. Erkeklerde ve 75 yaşından büyük kişilerde daha sık görülür. Bulaşıcı değildir.
üretra kanserinin risk faktörleri nelerdir?
Önceden radyasyon tedavisi alanlarda, kronik inflamasyon veya cinsel yolla bulaşan bir hastalık geçmişi olanlarda üretral kanser riski daha yüksektir. İdrar yapmak için günde birkaç kez bir kateter kullanmak (aralıklı kateter) erkekler için riski arttırır. Kadınlarda ise üretrada bir kesenin (divertikül) olması risk oluşturmaktadır.
üretra kanserinin belirtileri nelerdir?
Üretra kanserinde en sık görülen belirti idrardan kan gelmesidir (hematüri). İlerleyen kanserlerde ele gelen kitle veya idrar kanalı tıkanıklığına bağlı idrar yapamama şikayeti olabilir. Birincil üretral kanserin tipik erken belirtileri yoktur. Çoğu hasta üretradan kanlı akıntı (hematüri) yaşar. Eğer ilerlemiş kanseriniz varsa, genital sisteminizde zor bir kitle hissedebilirsiniz. Tümör mesanenin açılmasını engelliyorsa veya üretrayı tamamen dolduruyorsa idrar yaparken sorunlarınız var. Diğer belirtiler pelvisinizdeki veya cinsel aktivite sırasında ağrı olabilir. Bu belirtilere sahipseniz, kanseriniz olduğu anlamına gelmez, ancak doktorunuz tarafından muayene edilmelidir.
üretra kanseri tanısı nasıl konur?
Üretra kanseri tanısı koymak için hasta erkekse öncelikle dijital rektal muayene ve dış genital organların fiziksel muayenesinin yapılması önerilir. Kadın hastalarda ise kolon, rektum ve üreme organlarında kanser varlığını dışlamak için bimanual bir muayene yapılması önerilir. İleri evre kanserleri saptamak için alt karın bölgesi de muayene edilir ve olası büyümüş lenf düğümleri tespit edilmeye çalışılır.
Kamera ile idrar kanalının direkt içine bakılması (üretrokistoskopi) ve gerektiğinde şüpheli yerlerden parça (biyopsi) alınması tanı koymada oldukça etkili bir yöntemdir. Bu işlemde üretra uyuşturulduktan sonra, kameraya bağlı olan ve tercihen esneyebilen (flexbl) bir tüp olan sistoskop, üretraya ve mesaneye yerleştirilir. Mesane tümörünün transüretral rezeksiyonu olarak da bilinen (TUR-M) daha büyük biyopsiler veya tümörlerin çıkarılması genellikle genel anestezi altında yapılır.
Bu bilgiyi elde etmek için manyetik rezonans görüntüleme (MRI tarama) ve bilgisayarlı tomografi (BT tarama) dahil olmak üzere farklı görüntüleme teknikleri kullanılır. Karındaki lenf düğümlerini incelemek için ek ultrason yararlı olabilir. Genelde Manyetik Rezonans görüntüleme ve Bilgisayarlı Tomografi tercih edilir. Ultrason çoğunlukla sadece lokal lenf düğümlerini kontrol etmek için kullanılır.
üretra kanseri nasıl tedavi edilir?
Üretra kanseri tedavisi anatomik farklılıklardan dolayı kadın ve erkekte aynı olmayabilir.
Geriye kalan üretra hayalara (skrotum) daha yakın bir yere ağızlaştırılır. Ancak tümör derin dokulara doğru girmişse penis kısmen (parsiyel penektomi) veya tamamen (radikal penektomi) alınır. Üretra koruyucu cerrahi seçilmiş nadir vakalarda uygulanabilir ve idrar kaçırma riski ile nüks riski unutulmamalıdır. Işın tedavisi (radyoterapi) de bir diğer seçenektir.
Üretranın prostat içindeki kısmında olan tümörlerde transüretral yolla rezeksiyon (TUR-P) tedavi edici olabilmektedir. Ancak yine derine işleyen tümörlerde prostat ve mesanenin tamamen alınması (radikal sistoprostatektomi) önerilebilinir.
Metastatik üretral kanserde ise tam ve kalıcı tedavi olası değildir. Tedavi, hastalığın yayılmasını kontrol etmek ve semptomları azaltmak amacıyla yapılır.